Ülkemizde sigortacılığın hızlı gelişimine paralel olarak sigorta uygulamasından kaynaklanan hukuki uyuşmazlıkların sayısı da her geçen gün artmaktadır. Sigortacılık uygulamasında rizikonun gerçekleşip gerçekleşmediği, bunun sigortanın kapsamında olup olmadığı, kusur durumu ve bunun sözleşmeye etkisi ve ödemenin kusurlu şahsa rücu edilmesi gibi hususların, sözleşmelerin pek çoğunda hukuki ihtilaflara sebebiyet vermektedir. Ayrıca sigortacılık faaliyetinin getirdiği genel mali risk, idarelerin de sigortacılık faaliyetlerini yoğun şekilde denetlenmeye yönelmeleri sonucunu doğurmaktadır. Tüm bunlara paralel olarak sigortacılığın ana mevzuatı olan Türk Ticaret Kanunu ve Sigortacılık Kanunu ile bunlara bağlı tüzük, yönetmelik ve tebliğlerdeki değişim, bu alandaki faaliyetlerin hukuki boyutuna ilişkin teknik hukuki desteğin sağlanmasını son derece önemli bir hala getirmektedir.